Kalp atışlarıdır hayata karşı ilk ritimlerimiz… belki de hayatı ilk hissedişimizdir. Ve böyle başlayınca hayata, müzik de kaçınılmaz oluyor her adımımızda. Peki hayatımızda bu kadar büyük bir rol oynayan müzik, hangi yaşta, kimler tarafından ve nasıl hayatımıza sokulmalıdır?
Bebeklikten itibaren çocuklar, basit ve anlaşılır şarkıları dikkatle dinlemekte ve ritimlerine 
eşlik etmek istemektedirler. Bu yüzden 0-2 yaş döneminde, iyi seçilmiş ve basit kelimelerden oluşan çocuk şarkılarının birlikte söylenmesi, çocuğun hem çevresiyle iletişim kurmasını hem de güzel vakit geçirmesini sağlayacaktır. 2-5 yaş arası ise artık kelimelerin anlamlarını da fark edebildiğinden, seçilecek olan şarkılarda daha özenli olunmalıdır. Çünkü çocuklar, artık duydukları kelimeleri anlamlarıyla birlikte hayatlarına geçirecekler, bu anlamlara göre hayatlarını şekillendireceklerdir. Artık bu yaşlarda çocuklar, şarkılarda geçen kelimeleri, eylemleri, bedeniyle şarkılara eşlik ederek içselleştirmek isteyecektir. Yine birlikte söyleyip, hareketlerini birlikte yapmak çok keyifli ve eğitici bir sürecin başlangıcı olacaktır. Gelişim dönemlerine uygun, becerilerini ön plana çıkarabilecek şarkılar seçilmesi, çocuğun müzikle doğru bir şekilde bağ kurmasını ve özgüveninin gelişmesini de sağlayacaktır.
5 yaşından itibaren ise, müziğe ilgi duyan, oturup çalışabilecek disipline ve sabıra sahip çocuklarla, bireysel müzik
eğitimine başlanabilir. Başlangıç için piyano ve sonrasında keman – gitar önerilmektedir. Çünkü bu yaş çocuklarının kas gelişimine uygundurlar. Bu yaş öncesinde de müziğin profesyonel kişilerce verilmesi önem taşırken, artık 5 yaştan itibaren özellikle bireysel çalgı eğitimine yönelmek için kesinlikle işinde uzman, çocuklarla iletişimi kuvvetli, müzikle oyunu birleştirebilecek ve en önemlisi de çocuğa müziği sevdirecek kişilerce verilmesi konusunda özen gösterilmelidir.
Kuşkusuz ki çocuğumuza her adımda en iyisini, en doğrusunu vermeye çalışıyoruz. Ama bazen, müzik, resim, drama gibi sanat aktiviteleri için de bunu uygulamamız gerektiğini atlıyoruz. Çocuğumuza eğitim verenlerin nasıl bir eğitimden geçtiğini sorgulamıyoruz çoğu zaman. Bunlara biraz dikkat ederek, sanatsal kültürümüzü emanet edeceğimiz çocuklarımızın, bu konuda çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
Başak San
Direktör
Başak Sanart Drama ve Müzik Merkezi
