Anne baba olmak, dünyanın en önemli aynı zamanda en anlamlı işi. Emek ister ama karşılığı dünyalara değer. Mesuliyeti çoktur ama evlat sevgisi söz konusu olunca insana hiçbir şey zor gelmez. Doğru anne babalığın nasıl olduğu aslında iç dünyamızda ve geleneksel kodlarımızda yazılı. Nevzat Tarhan işte buradan bakarak, çocuk eğitiminin en esaslı noktalarını bir araya getiriyor. Doğru anne babalığın mihenk noktalarına değinerek her ailede yaşanabilecek sorunlar hakkında çözümü kolaylaştıran öneriler getiriyor. Bizlere ebeveyn olmakla üstlendiğimiz en önemli vazifeyi hatırlarken aile içinde yaşanan pürüzlerde çözümün aslında ne kadar yakınımızda olduğunu da gösteriyor.
* ‘Yemicem işte!’ diye direten çocuklara ne demeli?
* Aile içinde yaşanan çatışmalarda hangi iletişim kanallarını kullanabiliriz?
* Özgüvenin azı karar, fazlası zarar mı?
* Çocuğumuzun strese girdiğini nasıl anlarız?
* Evdeki Facebook-Tweeter krizlerini nasıl aşarız.
* Çocuğu benliğini zedelemeden eleştirmek mümkün mü?
* Hangi çocuklar tırnak yer?
* Kardeş kıskançlığı mı rekabet mi?
* Çocuğunuz geceleri korkuyla uyanıyor mu?
* Çalıştığı halde bir türlü derslerde başarılı olamıyor mu?
* Çocuğa ne kadar harçlık verilmeli?
* Çocukluk döneminde önümüze çıkan engeller kendimizi geliştirme fırsatı olabilir mi?
Sen Ben ve Çocuklarımız hemen hayata aktarılabilecek önerilerle dolu bir çocuk eğitim rehberi
Kitap’ta, kardeş kıskançlığı, kekemelik, boşanma, özgüven, çocuklarda stres gibi konular sade bir dille örnekleriyle anlatılıyor.
Yazarın da dediği gibi iyi bir anne baba olmayı öğrenmek gerekiyor okuyarak, araştırarak, kendini geliştirerek, sürekli kendini yenileyerek. İnsan yetiştirmenin çok önemli olduğunu hepimiz biliriz ancak gerekli argümanları toplayarak çocuğa yaşına göre nasıl davranılacağını bilerek büyütmek her anne babanın yaptığı bir şey değil aslında. Onlara kendi malımız gibi davranmak değil, ileride bizden ayrı kendi hayatını sürdürecek olan bir birey olarak yetişmeleri için gerekli manevi değerleri kazandırmak sanırım olması gereken…
15 yaşına kadar tüm çocuklar için genel olarak tavsiyelerde bulunulmuş kitapta. Bir bebekle ilgili öneriler de var ergenlik çağına girmiş bir çocuk için de…
Kitaptan birkaç alıntı alacak olursak:
- Çocuğunu yalandan uzak tutmak isteyen bir anne-baba çocuk bir yalan söylediğinde ona yaptığının yanlışlığını ifade ederken “Yalan söylüyorsun” değil “Doğruyu söylemiyorsun” diyerek yaklaşmaya da dikkat etmelidir. Çünkü bir insan kendisine hangi sıfatla hitap edilirse zamanla o rolü benimseye başlar.
- Çocuğun fiziksel sağlığı yerindeyse herhangi bir iç hastalığı yoksa anne yemek yemeyen çocuğu karşısında kendisini suçlu ve sorumlu hissetmemelidir. Yemek zamanında anne çocuğuna ” Bunu yemen gerekiyor. Yemezsen daha sonraki öğüne kadar vermeyeceğim” demeli ve çocuk yemezse sözünü tutmalı ve yemeği kaldırmalıdır.
- İdeal eğitimde korkuya hiçbir zaman yer yoktur.
- Sağlıklı bir ruhsal gelişim için çocuğa öfkelenmeyi öğretmemek gerekir.
- Çocuğu bebeğin bakımıyla ilgili işlere dâhil etmek kıskançlığı yenmede çözüm olabilir.
- Fazla mükemmeliyetçi bir anne- babanın çocuğu hata yapıp başkalarına mahcup olma korkusuyla sürekli olarak kendini baskılar. Kendine güveni azalır. Korkusu girişimciliğini de azaltır.
- Harçlık için ideal olan haftalıktır. Çocuğa harçlık haftalık olarak verilirse, hatta ihtiyacından biraz daha fazla verilirse çocuk ihtiyacı kadarını dikkatli ve bilinçli bir şekilde harcar, arttırdığını da biriktirir ve sonrasında istediği bir şey için bu parayı kullanabilir.
- Ebeveynler “Sen önemlisin, özelsin. Herkesten üstünsün” gibi ifadelerle doğrudan çocuklarının kişiliğini överlerse çocuklarda abartılı bir güven oluşabilir, yapay bir kendini beğenmişlik gelişebilir.