Yaklaşık 3 gecedir oğlum Yağız, benim onu yatağına götürmeme izin vermiyor. Babası da alıp onu odaya götürüyor, beni odadan atıyorlar, hemen akabinde odadan kahkahalar geliyor ve yaklaşık bir 10 dk. sonra babası odadan çıkıyor o da uyumuş oluyor. Çok enteresan değil mi ? ?
Not; O 10 dakikada neler oluyor hiç bir fikrim yok ama başarılarının devamını diliyorum orası kesin ;D ‘’
Sevgili ebeveyn, yukarıdaki paylaşımım benim bundan 1 yıl kadar önce uyku eğitimi ile ilgili hissettiğim karmaşık duygularımdı. Bahsettiğim iletide babası geçen yıl tam 9 aylık olan oğlumuza uyku eğitimi veriyor. Ve tam 6 gün boyunca uyku ritueline devam ediyordu. Bunun sonucunda başarıya ulaşıyor ve uyku eğitimini almış oluyordu oğlumuz.
Oğlumuz şu anda en geç akşam 20.30 ya da 21.00 sularında yatağına yattıktan, mamasını içtikten hemen akabinde de, eline uyku arkadaşını, ağzına da emziğini aldıktan sonra yatar. O yatırken hiç bişey anlamasa da iletişimimizi ve onun hayal gücünü kuvvetlendirebilmek adına okuduğumuz masalın ardından onu öper, koklar, sarılır ve iyi geceler dileyip çıkarız odasından. Arkamızdan yaklaşık 3o saniye kadar ağlarsam geri gelirler mi numarası yapar ara sıra, (gün içerisinde enerjisini tam olarak atamadığı günlerde) sonra sesi kesilir ve hemen akabinde derin bir uykuya dalar ve genellikle sabah 7 ila 9 arası bir saatte uyanır.
Peki Biz bunu nasıl başardık? ve Ritüel nedir, Nasıl uygulanır?
Öncelikle yaptığım bir çok araştırma ve konuşup görüştüğüm bir çok uzman ve doktordan sonra (bu uzmanlara uyku danışmanı ve kendi çocuk doktorumuz da dahildir) geriye sadece sabırlı bir şekilde oğlumun bana karşı koyuşuna tahammül etme kısmı kalmıştı. Yani yatağına yatırdığım zaman ağlamaktan moraran bir çocuğun ağlamasına sabertme kısmı kalmıştı. Bize onu uyutmak uğruna 40 takla attıran, onu uyutacağız da azıcık dinleneceğiz diye adeta bizi şebeğe çevirmeyi başarabilen bir çocuktan bahsediyorum bu arada!!!
İlk önce Ritüelden bahsedelim. Rituel nedir? Bizim Ritüelimiz neydi?
Burada bahsettiğimiz Ritüel; ‘Sırasını hiç değişmeden yaptığımız uyku öncesi hazırlığıdır.’ Bizde sırasıyla şöyleydi Ritüel; Banyo, oyun, mama, masal ve mutlu son, uyku tabiki uyku arkadaşıyla. (Uyku arkadaşı; Herhangi yumuşak, yastık türü bir ayıcık veya onun gibi bir objedir, türünün bir önemi yok yeterki bebek ona sarılabilsin. Özellikle sezeryanla dünyaya gelen bebeklerin kendilerini güvende hissetmelerine ve uyku sırasında zıplamalarına, zıplama kaynaklı korkularına engel olmaya yardımcı oluyor. Biz çok faydasını gördük. Yani demem o ki şu anda 20 aylık olan oğlum yine banyo, oyun, masal ve mama sonrasında yatağına konurkenden hemen uyması gerektiğini biliyor ve hemen o dakika olmasa da birkaç dakika içinde uykuya dalıyor.
Evet sevgili ebevynler, uyku eğitimi vermeye karar verdiğiniz andan itibaren kesinlikle kararlı olmanız ve bebeklerinize bunu hissetirmeniz lazım. Çünkü o kadar zekiler ki, sizin en ufacık bir tereddütünüzü hissedip hemen sizi kendilerine oyuncak yapabiliyorlar. Bizi yaptı ondan dolayı biliyorum !
Şimdi bu bebeklerin kesinlikle günlük harcamaları gereken bir enerji miktarı vardır öncelikle bunu bir kabul etmek lazım. O enerjiyi iyice boşaltmadan yatırmanızı tavsiye etmem bebeklerinizi çünkü uyku seramonisini oyun haline getirip, pekala bir eğlenceye çevirebilirler kendilerine.
Şöyle ki, size tavsiyem ilk önce bebebeklerinizi bayağı bir yormanız, yormaktan kastım şu; Aşırıya kaçmadan ayına ya da yaşına göre yapabileceği basit spor hareketleri yaptırmanız. Sonra mutlaka banyo yaptırın (lavantalı bir şampuan tavsiye ederim. Rahatlatıcı özelliği vardır lavantanın) çünkü banyo uyku getiriyor ve rahatlatıyor bebekleri ve de uykuya dalmalarını kolaylaştırıyor. Ve tabiki bol Sabıra ihtiyacınız olacak elbette…
Diyelim ki bütün ritueli gerçekleştirdiniz. Oyun oynadınız, banyo yatınız ve mamasını yedi bebek ve koydunuz yatağa öptünüz ‘uyku vakti geldi’ dediniz ‘iyi geceler’ dilediniz bebeğinize. Alın bir kitap oturun yanına ya da 2 bebek varsa ortalarına ve başlayın okumaya. O andan itibaren de artık bebeklerle kesinlikle temas kurmayın. Konuşmayın ve dokunmayın onlara. Bırakın yatakta son enerjilerini atsınlar.
Temas ve iletişim olmayacak dedik ama nereye kadar, nasıl?
Şimdi şöyle, yatağında istediğini yapmasına izin verebilirsiniz tabii ki, kendine zarar vermeyecek
müddetçe tabi. Diyelim ki düşecek gibi oldu yataktan, ya da aşağıya atlamaya çalışıyor, kaçmak istiyor.
Düşeceği zaman da mı tutmayacağız? Müdahale edilmeyecek mi hiç bir şekilde? Hayır tabiki, tutup geri yatağına yatıracaksınız yine bıkıp usanmadan.Ama kesinlikle göz kontağı veya konuşma olmadan. İletişim tamamen keseceksiniz yani iletişim kesilecek ki orda yatması gerektiğini anlasın bebek. Yatırdık tekrardan yatağına uslu durdu masalınızı da okudunuz bitti masal da diyelim, ama çocuk yada çocuklar hala uyanık! Ne yapacağız? Sessizce oturun ve bekleyin uyumalarını. Ve kesinlikle temas kurmayın onlarla.
Peki ne kadar bekleyeceğiz? Bebek ya da bebekler tamamen uyuyana kadar özellikle de ilk 6 gün
beklemek zorundasınız, ki onları bırakıp gittiniz sanmasınlar, terkedilmiş hissine kapılmasınlar. Unutmamak gerekir ki; 6 gün boyunca aynı şeyleri yapmanız gerekir başarıya ulaşmak için. 6 gün sabırla ve tamamen aynı saatte, aynı şeyleri yapın ve bu süreçte düzeni bozacak bişey yapmayın. Başarıya ulaşacaksınız eminim. Kararlı ve sabırlı olun yeter ki. Bu kararlılık ve sabrın sonucunda en fazla 3 günde yola girmeyecek çocuk yok.
Bu eğitimin en büyük başka püf noktalarından birisi de anne ve baba veya evde başka birisi de yaşıyorsa herkes bu uyku eğitimi konusunda hemfikir olmalı ve aynı istikrarda davranmalıdır ki başarıya ulaşılsın.
Eğitimi verdiniz diyelim herşey yolunda ağlamadan uykuya dalıyor ama ara ara uyanıyor ya da ağlıyor.
Ne yapacağız? Şimdi O ara ara kalkmalar bizde de oluyor açıkcası hala. Bende kıyamadığım için oğluma kalkıp ya azcık su veriyorum ya da emzik veriyorum ağzına tekrar uyuyor. Ama o bizimle alakalı bişey aslında, çünkü onu biz bebeklerimizde alışkanlık haline getirdik. Bebekler normalde gürültülü uyurlar. Biz de normal zamanlarda o kadar çok alışmışız ki bir anne olarak tetikte uyumaya kalıyoruz hemen yatağımızdan hooop koşuyoruz yanlarına. Halbuki onların buna ihtiyacı yok! Bizimle alakalı bişey bu, başka bir deyişle bizlerin onlara kazandırdığı kötü bir alışkanlık bu. Bazen ben çok yorgun olduğumda o da hiç kalkmıyor mesela. Yani aslında ben çok yorgun olduğum için o uykudaki söylenmelerini duymuyorum onun yani. Elinizden geliyorsa sizde duymayın zamanla iyice kesilecek onlar zamanla zaten.
Not: Bu gerçektende anne ve babaları zorlayan bir süreç kesinlikle, ancak yineliyorum, unutmamak gerekir ki bu uyku eğitimine ebeveynler kesinlikle aynı kararlılıkta ve tutumla yaklaşmalıdır. Çünkü genellikle çok ağlamaklı ve sabır gerektiren bir süreç olduğu için ağlama kısmına dayanamayıp eğitimi yarım bırakıyor ebeveynler, dolayısıyle eğitimini siz ya da babası da verebilir. Ben de oğlumun ağlamasına dayanamadığım için babası vermişti bizim oğlana eğitimini mesela. Babalar daha dayanıklı oluyor bu konularda genelde. Öyle korktuğumuz gibi çok da ağlamaklı da olmadı hani, babasının kararlığını hissetmiş olacak ki çok fazla ağlamadı bizim küçük canavar. Sonrasında ise bir gece siz, bir gece babası okur hikayesini. Her ikinizin de bağları kuvvetlenmiş olur böylelikle. Tavsiye ederim.
Yorgun ama bir o kadar da mutlu anne…
Bahar Kahraman Şahin
http://yorgunannelerkulubu.com
