Okul Dönemi Oyunları

kosan cocuklarSaklanbaç

En az 2 kişiyle oynanır. Oyuncular aralarında sayışarak veya parmak tutuşarak bir ebe seçerler. Ebe duvara önünü dönerek (gözlerini kapayarak) sayar. Ebe en az 20 ye kadar sesli olarak sayar. Bu sırada diğer oyuncularda ebe sayana kadar farklı veya aynı yerlere saklanırlar. Ebe saymayı bitirince ‘Baktım’ diye bağırır ve gözünü açar. Saklanan oyuncuları bulmaya çalışır. Diğer oyuncular ise ebe kalenin başından ayrıldığını görünce ebenin saydığı yere sobe diyerek ebeler. Ebeliyen kişiler ebe olmaz. Ondan sonra ebe diğerlerini bulmaya çalışır. Eğer ebe bir kişiyi görüpte onun adını yanlış söylerse diğer oyuncular saklandığı yerden çıkar ve çanakk çömlek patladı diye bağırırlar. Ve ebe olan kişi yeniden ebe olur. Bu oyunun bir diğer versiyonu ise ebeleme olmadan, ebe saklanan oyuncuları tek tek bulmaya çalışır. Sırayla ebe olunur.

Sırta Yazma Oyunu

Harfleri, okumayı öğrenmiş çocuğunuzla sırtınıza yazma oyunu oynayabilirsiniz. Her bir harfi sırtına büyük büyük yazarak hangi kelimeyi yazdığınızı sorun. Bakalım bilebilecek mi? Çok zevkli bir oyun.

Tiyatro Oyunutiyatrocum

Ayakkabı kutusundan (Kutunun ön üst yüzüne sahne olabilecek bir pencere açın) ve çocuğunuzun resimleyeceği karakterleri kullanılmayan kalemlere yapıştırarak ortaya çok güzel bir tiyatro sahnesi ve oyuncularını çıkarabilirsiniz.

Yakantop

Yakan top oyunu en az 4 kişiyle oynanır. Kız ve erkek çocukların karışık oynadıkları oyunlardandır. Zevkli olduğu kadar acı vericidir. Bir topla (tercihen sünger top) oynanır.

Oyuncular ya sayışarak ya da eşleşerek iki grup oluştururlar. İki kişi karşılıklı olarak belli bir mesafede durur. Ortaya 2,3,4 oyuncu geçer. Karşılıklı duran oyuncular top atarak ortadaki oyuncuları vurmaya çalışır. Vurulan oyuncu oyundan çıkar. Eğer oyuncu top atılınca yukarıdan gelen topu havada tutarsa 1 tane can almış olur. Orta gruptan herkes vurulunca oyun tekrar kurulur. Orta gruptaki herkes vurulunca diğer grup ortaya geçer. Ve bu seferde diğer grup onları vuruyor.

Vezir Paşa (Aşık) Oyunu

Rumcaya da ayni isimle geçmiştir. Aşık kemiği ile oynanır. İstenen sayıda oyuncu katılabilir. Bu kemiğin altı yüzü vardır ve her yüz , bir değerin ifadesidir. Atılıp yere düştükten sonraki durumuna göre değerlerden biri tatbik edilir. Şöyle ki;

Kemiğin çukur yönüne “tekne” denir ve oyuncu ceza veya mükafat almaz.

Karşı yönü olan çıkıntıya “eşek” denir ve oyuncuya dayak cezası verilir.

İnce olan diğer iki yüzün de biri düz, diğeri çukurdur. Düz tarafını durduran değneğin sahibi olur. Oyunculardan biri eşek yönünü attığı zaman vezirin emriyle ona dayak atar. Tukur tarafını durdurabildiyse vezir olur. Bu yalnız emreder, fakat görevler kalıcı değildir. Mutlak surette değişir. Birden fazla yani iki görev de kazanılabilir. Bir kişi hem vezir ise, hem de değneğin sahibi ise ona vezir paşa denir. Bütün yetkiler onun elindedir. Yönlere göre yapılan değerlendirme her bölgede başka başkadır. Hatta bazı bölgelerin farklı köylerinde    bile durumun değiştiği görülür.

Sandalye Oyunu

Ev içinde oynanan bir oyundur. Kız erkek karışık oynanır. Oyuna katılan kişilerin sayısından bir eksik sayıda sandalye alınır. Sandalyeler bir ters bir düz olarak sıralanaır. Oyunu dışardan idare edecek biri de ayrılır. Dışarda kalan ya bir müzik aracı ile ya da eliyle bir tempo tutturur. Çocuklar bu müzik veya tempo ile dönmeye başlarlar. Müzik veya tempo beklenmedik bir anda kesilir. Yetiştiren bir sandalyeye oturur. Oturamayıp açıkta kalan kişi oynama hakkını kaybeder ve bir sandalye alıp oyundan çıkar. Oyun böylece devam eder. En sona kalan oyunu kazanmış olur.

kapıci basiKapıcıbaşı

Kız ve erkek çocukların grup  halinde oynadığı bir oyundur. İki kişi kapıcı olur ve karşılıklı geçerek ellerini köprü gibi tutarlar. Aralarında kendilerine birer takma isim seçerler, bunu diğer oyuncular bilmez. Geriye kalanlar, tek sıra halinde dizilir ve herkes sağ eli ile önündekinin elbisesini tutar. Geçmek için aşağıdak i mani okunur ve kapıclar ellerini yularıya kaldırarak kapıyı açarlar.

Kapıcıbaşı aç kapıyı

Feslikan girsin, feslikan çıksın
En sonuna kalan, yadigar olsun

Oyuncular tek tek geçerler. Geçen tekrar kapıdan geçmek için sıraya geri döner.  Kapıcılar istedikleri oyuncuyu kollarını indirerek aralarına alırlar ve takma isimleri söyleyerek bir tanesini seçmesini isterler. Oyuncu seçtiği ismin arkasına geçer. Oyun, oyuncuların hepsi seçilene kadar böyle devam eder. Sonunda ortaya bir çizgi çekilir. İki grup birbirlerinin bellerinden tutarak karşılıklı çekişirler.Çizgiyi geçen grup oyunu kaybeder.

Halat (İp) çekme oyunu

İp çekme oyunu, bir halatın karşıt uçlarını tutan iki takımın birbirlerini ortadaki çizgiye çekmeye çalışarak kazanmaya çalıştığı bir oyundur. .

Oyun, eşit sayıda oyuncudan oluşan ikişer takım arasında oynanır.Amaç halatın öbür ucundaki takımı kendine doğru çekmektir.Rakibini 4 metre çekip ortadaki çizgiyi geçirebilen takım kazanır.Tüm karşılaşmalar üç çekmeden oluşur, üç oyunun ikisinde rakibi yenilgiye uğratan takım kazanır.

İp Atlamaip atlama oyunu

Hem kız hem de erkek çocukların oynadığı bir oyundur (spordur). Farklı şekillerde oynanabilmektedir.

Tek Kişilik Düz Atlama

Kişi, aşağı yukarı kendi boyunun iki misli uzunlukla bir ip alır. Her iki elde ipin bir ucu tutulur  ve ip arkaya alınır. İpi boyundan yukardan geçirerek takılmadan zıplayarak atlamaya çalışır. Hem yerinde sayarak, hem de koşarak oynanır. Bazan tek bazan çift ayak üzerinde atlanır.

Tek Kişilik Çapraz Atlama

Bu tip atlayışla ip düz değil çapraz gelecek şekilde tutulur. Ve yukarıda anlatılan hareketler tekrarlanır. Yalnız ipin sağ eldeki ucu -sola, sol eldeki ucu da sağa gelecek şekilde çevrilir.

İki/üç Kişilik Düz Atlama

Bu oyunda 5-6 metre uzunluğunda bir ip alınır. İki kişi ipin iki ucundan tutar ve ayni yönde çevirmeye başlar. Üçüncü kişi de yukarıda anlatılan hareketleri yapmaya çalışır. Bazan atlayışa katılanlar  iki üç kişi olur. İp ayaklara takılıp oyun aksayınca şahıslar yer değişir ve öteki atlamaya başlar.

İki/üç Kişilik Çapraz Atlama

Tahminen on metre uzunluğunda bir ip alınır. İp ortadan ikiye katlanır ve iki kişi gelip ipi dört uçtan tutar.Bu şahıslar ipin ayni ellere isabet eden uçlarını ayni yöne, öteki kısmını da aksi yöne çevirirler. Öteki şahıs da oyunu aksatmadan yürütmeye çalışır. Oyun aksayınca yer deriştirilir.

Gölge Kovalamaca

Gölge Kovalamacası’nı oynayabilmek için güneşli bir hava gerekir. Bu oyun, ebe olan oyuncunun öbür oyuncuların gölgelerine basma esasına dayanır. Bu oyunda, ebenin gölgeye basıp basamadığına karar verecek bir de hakem seçilir.Oyun bu şekilde devam eder.En son kalan kişi 1. seçilir.Bir el boyunca dokunulmazlık kazanır.

Yağ Satarım Bal Satarım Oyunu

Kız ve erkek çocukların karışık oynadıkları bir oyundur. Kalabalık oyun grubuyla daha zevkli olmaktadır. Çocuklar yüzleri birbirine dönük halka olacak şekilde yere otururlar. Ebe bir mendilin ucunu düğümleyerek eline alır. Bunu arkasında saklayarak halkanın çevresinde dolaşmaya başlar. Bu sırada da oyuna adını veren şarkıyı söyler:

Yağ satarım, bal satarım,
Ustam öldü, ben satarım.
Ustamın kürkü sarıdır.
Satsam 15 liradır
Zam-bak Zum-bak
Dön arkana iyi bak

Veya

(Farklı maniler mevcuttur.

Gül satarım, gül satarım
Usdamdan miras galdı
(Çarşıda kiraz galdı)
Ustam öldü ben satarım
Ustamdan ala satarım.)

Tekerlemesi söylenir. Dışardaki oyuncu belli etmeden mendili herhangi bir oyuncunun arkasına bırakır ve dönmeye devam eder. Arkasına mendil bırakılan oyuncu, bunun farkına vardığı anda mendili alarak ebeyi kovalamaya başlar. Ebe, yakalanmadan onun yerine oturursa, mendili alan çocuk ebe olur; yakalanırsa, oyun aynı ebeyle devam eder. Koro aynı tekerlemeyi söylemeye, elinde mendil kalan da halkanın etrafında dönmeye devam eder. Aynı hareketi o da başkasına tatbik eder. Oyun çocuklar sıkılıncaya kadar devam eder.

pirilli oyunlariPirilli (Misket, Bilye)  Oyunu

Erkek çocukların oynadığı bir oyundur. Pirilli (misket) adı verilen cam yuvarlaklarla oynanır. Oynanış şekline göre çeşitli isimler verilir.

Bilye oyunlarında ortak nokta, bilyeyi yuvarlayarak başka bir bilyeye çarptırmak ve onu kazanmaktır. Bilye, kıvrılan işaret parmağının içine oturtulur ve başparmakla itilerek atılır.

Çuluna Oyun

“Enek” adı verilen ve normalden büyük olan pirillilerle (misketlerle) atışılır. Herkes sırayla oynar. Her atışta isabet eden kişi oyuna devam eder. Eneğine isabet edilen kişiye bir çul girer. Çulu olanlar isabet edince çulları çıkmış olur. Daha fazla vakit geçirmek için oynanır. Çocuklar usanınca vazgeçilir.

Gazanmaca oyunu

Yine enekle atışılır, sıra ile oynanır. Eneğine isabet edilen kişi anlaşmaya göre bir, iki veya üç pirilli vermek zorundadır. Bunları isabet kaydedene verir. Oyun taraflardan birinin hiç misketi kalmayınca sona erer. Oynanışa göre de düz atmalı, parmakla sürmeli, çukurcuk (bazı bölgelerde lukkudi) adlarını alır.

Kaptan oyunu

Kaptan Oyunu’nda, bilyeler yerde açılan belirli sayıda çukura önceden saptanmış bir sıraya göre sokulmaya çalışılır. Bunu başaran oyuncu, rakibinin bilyesine atış yapma hakkı kazanır.

İskambil Kağıtları ile Oyunlarkagit kuleler

Kağıtlar ile kuleler yapın

Her iki kartı karşılıklı gelecek şekilde (üçgen) birbirine dayayın. Arka arkaya sıraladığınız kağıtları (dönemeçli de yapabilirsiniz) daha sonra yavaş yavaş devirin. Kağıtların arka arkaya devrildiğini göreceksiniz

Nesi var?

“Nesi var?” oyununda bir kişi ebe seçildikten sonra, öbür çocuklar aralarında bir nesne ya da kişiyi tutarlar. Ebe her çocuğa sırayla “Nesi var?” diye sorarak, aldığı yanıta göre tutulan nesneyi bulmaya çalışır. Örneğin, odada bulunan TV aygıtının nesne olarak tutulduğunu varsayalım:

Nesi var?
Camı var.
Nesi var?
Sesi var.

Ebe hangi çocuğun yanıtı üzerine tutulan nesneyi bilirse, ipucunu veren çocuk ebe olur ve oyuna yeniden başlanır. Öte yandan, ebenin daha önceden saptanan sayıda soru sormasına karşın nesneyi bilememesi durumunda, ebeliği sonraki oyunda da sürer.

Körebe

Körebe olarak adlandırılan oyuncunun gözleri mendil veya eşarp gibi bir malzemeyle bağlanır ve ebe etrafını göremez hale getirilir. Diğer oyuncular körebenin etrafında dolaşır ve ona dokunurlar. Körebe kollarını uzatarak  onları yakalamaya çalışır.  Yakaldığı arkadaşının başını, yüzünü, üstünü yoklar. Kim olduğunu anlayabilirse adını söyer. Yakaladığı çocuğu gerçekten tanımışsa, ebelikten çıkar ve yerine yakalanan çocuk ebe olur.

Yüksük Oyunu

Yüksük Oyunu, küçük çocukların sevdiği bir oyundur. Ebe seçiminden sonra yüksük (veya benzeri bir eşya) ağır bir eşyanın kaldırılmasını ya da yerinden oynatılmasını gerektirmeyecek bir yere saklanır. Ebe saklanan eşyaya yüksüğe yaklaşırsa, çocuklar hep bir ağızdan “sıcak”, uzaklaşırsa da “soğuk” derler. Bu oyun yüksüğün yerini belirtmek için el çırparak da oynanır. Ebe saklanan yüksüğe yaklaştıkça el çırpma kuvvetlenir.

sayilarBom Oyunu

Bom Oyunu’nda çocuklardan biri “Bir” diye saymaya başlar. Sırayla sayarken, beş, on, on beş gibi beşin katlarını söylemesi gereken oyuncu bu sayı yerine “Bom” demek zorundadır. “Bom” demeyi unutarak sayı söyleyen oyuncu oyundan çıkarılır. Hiç yanlış yapmadan sona kalan çocuk oyunu kazanır. Oyunu biraz zorlaştırmak için üçün ya da yedinin katları da olabilir.

Tıp veya Estepeta Oyunu

Estepeta, herkesin kendi işine daldığı bir sırada oynanır. Bir ebe seçilir. Ebe çocukların dalgın bir anını kollar ve ‘Estepeta’ veya ‘Tıp’ diye bağırır. Ebeyi duyan çocuklar bulundukları yerde, oldukları gibi kalmak zorundadırlar. Ne kımıldayabilir, ne de bir şey diyebilirler. Bu durum ebenin “Boz!” demesine kadar sürer. Ebe “Boz” demeden kımıldayan ya da konuşan olursa, bu kez o ebe olur.

İğne İplik Oyunu

İğne İplik Oyunu, iki grup halinde, eşit sayıda oyuncuyla oynanır. Her gruba bir dikiş iğnesi ve iplik verilir. “Başla!” uyarısı verilir verilmez, her iki grupta da birinciler ipliği iğneye geçirir. İkinciler çıkarır, üçüncüler geçirir, böylece sonuncu oyuncuya kadar oyun sürer. İlk bitiren grup iğne ipliği oyunu yöneten arkadaşlarına ya da hakeme verir ve oyunu kazanmış olur.

Sözcük Bulma

Sözcük Bulma, hem çocuklar, hem de yetişkinlerce sevilen oyunlardandır. İki takım arasında oynanır ve sözcüğü seçen takımdan seçilen bir oyuncu sözcüğü karşı takıma pandominle anlatmaya çalışır. “Karatahta” gibi bileşik sözcükler bölünerek anlatılabilir.

Sessiz Film Oyunuspiderman

Sessiz Film Oyunu’da iki takım arasında oynanır. Takımlardan birinin tuttuğu bir film ya da kitap adı karşı takımın oyuncularından birine söylenir. Oyuncu bunu pandominle takım arkadaşlarına aktarmaya çalışır.  Önce parmaklarla film adının kaç kelime olduğu gösterilir. Sonra sözcükler pandominle anlatılmaya başlanır. Karşı taraf bilirse bu kez onlar bir ad tutarlar.

Ateş, Toprak, Hava, Su

Ateş, Toprak, Hava, Su,yumuşak bir top ya da düğüm atılmış bir mendilin oyuncudan oyuncuya atılmasıyla oynanır. Topu atan oyuncu, “Ateş” derse, topu tutan oyuncu sessiz kalır. Eğer “Toprak” derse, topu tutan oyuncunun atıcı 10’a kadar saymadan bir kara hayvanı adı; “Hava” derse bir kuş adı; “Su” derse bir balık adı söylemesi gerekir. Oyuncu yanarsa cezalandırılır.

Nuhun Gemisi Oyunu

Nuhun Gemisi Oyunu birbirini tanımayan çocukların bir arada bulunduğu bir toplulukta tanışmayı ve kaynaşmayı kolaylaştıran bir oyundur. Eşit sayıda kız ve oğlan çocukla oynanan bu oyunda herkese gizlice bir hayvan adı takılır. Çocuklar adını taşıdıkları hayvanın sesini taklit ederek (hırlama, havlama, ötme, tıslama gibi) eşlerini bulacaklarından, aynı hayvanın adı biri kız, öbürü oğlan olmak koşuluyla iki çocuğa birden verilir. Oyunun sonunda eşini bulamayanlar önceden saptanan bir cezayı yerine getirir.

Mendil Kapmaca

Mendil Kapmaca Oyununu, eşit sayıda oyuncudan oluşan iki takım arasında oynanır. Takımlar, aralarında 20-25 metre aralık bırakacak biçimde, karşılıklı birer sıra halinde dizilir. İki sıranın ortasındaki alanın tam orta yerine, yarım metre çapında bir daire çizilir ve ortasına mendil ya da başka bir nesne koyulur. Oyunu yöneten bir hakem ya da kaptan seçilir. Bu hakem dairenin ortasında durarak mendili de elinde tutabilir. Hakem “5’ler!” diye bağırınca, her iki takımdan beşinci oyuncular koşarak mendili kapıp kaçar. Mendili kapanı kovalayan öbür oyuncu onu yakalamaya çalışır. Mendili alan oyuncu yakalanmadan eski yerine dönebilirse, takımına bir sayı kazandırır. Yakalanıp mendili kaptırırsa, takımı bir sayı kaybeder. Mendili alan oyuncunun yakalanmadan yerine dönmesi üzerine, hakem yeniden her iki takıma seslenir ve oyun sürer. Oyunu, daha çok sayı alan takım kazanmış olur.

spor yapan cocuklarİstop

İstop’ta oyuncular bir daire oluşturur. Oyunu başlatmak için oyunculardan biri ebe olur. Ebe, oyunculardan birinin adını söyleyerek topu havaya atar. Top yere düşerken, adı söylenen oyuncu topu havada yakalarsa, başka birinin adını söyleyerek topu yeniden havaya atar. Topu havada tutamayan oyuncu, topu yerden eline aldığında “İstop!” diye bağırır. Kaçışan oyuncular “İstop” dendiği anda oldukları yerde durmak zorundadır. Bu durumda ebe, duran oyunculardan birini topla vurmaya çalışır. Vurulan oyuncu bir puan kaybeder ve ebe olur. Üç kere vurulan kişiye bir ad takılır.Ve oyuna o adı ile devam eder. Top atılırken gene aynı isim söylenir.Altı kez vurulan kişiye ise bir ceza verilir.Oyuncunun bir eşyası saklanır ve oyuncu o eşyayı ip uçları ile bulur.Oyuncu eşyaya yaklaşınca sıcak uzaklaşınca soğuk denir.Ve böylece oyun devam eder. Bu oyun oynanırken oyuncular arkasına bakamazlar sadece elleriyle yeri yoklayabilirler.

Birdirbir

“Birdirbir Oyunu”nda çocuklardan biri ellerini dizlerine koyarak eğilir ve öbür oyuncuların üstünden atlayacağı bir kambur oluşturur. Atlayan her çocuk biraz ötede aynı biçimde eğilerek durur ve öbürleri eğilmiş duran bütün oyuncuların üzerinden atlar. Bu biçimde oyun sürüp gider.

muzik dansMüzikli Oyunlar

Müzikli oyunlar, müzik eşliğinde oynanır. Paketi Geçir oyunu, ödülle sonuçlanan bir oyundur. Ödül olarak belirlenen bir nesne kâğıtla birkaç kat sarılır. Oyuncular bir halka oluşturacak biçimde otururlar ve müzik çalarken
paketi birbirlerine geçirirler. Müzik durduğu anda elinde paket kalan oyuncu onu açmaya başlar, ama müzik yeniden başlar başlamaz paketi diğerine geçirir. Paketin en son katını açan oyuncu oyunu kazanır ve ödülü alır.

Müzikli Sandalyeler Oyununda, sandalyeler halka oluşturacak biçimde sırt sırta dizilir. Sandalyelerin sayısı oyuncuların sayısından her zaman bir eksiktir. Oyuncular müzik çalarken sandalyelerin çevresinde müziğin ritmine
uyarak yürürler. Müzik durunca en yakın sandalyeye otururlar. Açıkta kalan oyundan çıkar ve her duruştan sonra da bir sandalye eksiltilir. Böylece sonunda bir sandalyenin çevresinde dönen iki oyuncu kalır. Sandalyeyi kapan kazanır.

Küçük çocukların oynadığı Müzikle Zıplama Oyununda, oyuncular müzik çalarken zıplarlar. Müzik durduğunda yere oturup bağdaş kurarlar. Bağdaş kurmada sona kalan oyuncu oyundan çıkar.

Teyzem Çarşıya Gitti Oyunu

Teyzem Çarşıya Gitti oyununda ilk oyuncu “Teyzem çarşıya gitti ve… (A harfi ile başlayan bir nesne) aldı” der. İkinci oyuncu bu cümleyi tekrarlayıp, A harfi ile başlayan yeni bir nesnenin adını söyler. Oyuncuların “Teyzem çarşıya gitti ve bir ananas, bir atkı, bir ayakkabı, bir anahtar, … aldı” gibi önceden söylenen nesneleri anımsaması ve her seferinde yeni bir nesne adı söylemesi gerekir. Sözcük bulamayan ya da geciken oyundan çıkar.

Çağrışım Oyunları

Oyunculardan biri aklına ilk gelen sözcüğü (örneğin, deniz) söyler. Sonraki oyuncu bu sözcüğün çağrıştırdığı bir başka sözcüğü söyler (örneğin, balık). Oyun bu şekilde birbirini çağrıştıran sözcüklerle sürer ve böylece bir sözcükler zinciri oluşur. İlgisiz sözcük söyleyen kişi oyun dışı kalır. Her oyuncu üçer sözcük söyledikten sonra oyun durur ve zincirin hiçbir halkasını atlamadan geriye doğru, yeniden “deniz” sözcüğüne ulaşmaya çalışılır.

Bellek Oyununda, içinde 20 değişik nesne bulunan bir tepsi, herkese bir dakika süreyle gösterilir. Seçilen nesnelerin kolay akılda kalacak türden olmamasına dikkat edilir. Tepsi ortadan kaldırıldıktan sonra, her oyuncu aklındakalan nesnelerin adlarını yazar. Nesnelerin çoğunu hatırlayan kişi oyunu kazanır. 

Kâğıt ve Kalem Oyunları

SOS kâğıt kalemle oynanan en basit oyunlardan biridir. İki oyuncuyla oynanır. Kâğıda karşılıklı dört çizgi çizilir ve ilk oyuncu karelerden birine bir “artı”, öbürü ise başka bir kareye bir “sıfır” koyar. Oyun böylece sürer ve
oyuncular dikey, yatay ya da çapraz sırada üç artı ya da üç sıfır elde etmeye çalışırlar.

Amiral Battı

İki oyuncuyla oynanır. İki oyuncu da kağıtlarına iki büyük kare çizer. Bunları enine ve boyuna 10’ar çizgiyle 100 kareye bölerler. Küçük kareleri tanımlamak amacıyla, büyük karelerin üst tarafına A’dan başlayarak harfler, sol kenarın da 1’den 10’a kadar rakamlar yazılır. Büyük karelerden biri oyuncunun kendi savaş alanı, diğeri rakibinin savaş alanıdır. Her oyuncu kendi savaş alanının kareleri içine gemilerini yerleştirir: Bir adet Amiral (XXXX ile gösterilir), iki adet Kruvazör (XXX ile gösterilir), üç adet Muhrip (XX ile gösterilir) ve dört adet Denizaltı (X ile gösterilir). Oyunculardan biri, elindeki boş kareler üzerinden, önce bir rakam sonra da bir harf söyleyerek rakibinin gemilerinin karesini bulmaya çalışır (oyundaki ifadesiyle rakibinin bir karesine ateş eder). Bulduğunda (isabetli atışta) da gemiyi batırmış olur. Örneğin 6’nın C’si, 2’nin F’si, 10’nun D’si gibi. Gemileri saldırıya uğrayan oyuncu da karşısındakine, “Amiral yara aldı”, “Bir denizaltı battı” türünden bilgi verir. Üç atıştan sonra sıra öbür oyuncuya geçer. Oyunu, tüm gemileri once kim batırırsa o kazanır.

Adam Asmaca Oyunu

Kağıt kalem ile oynanır. Bir kelime seçilir ve kelimenin sayısı kadar kağıda nokta konur. Amaç diğer oyuncunun harfler söyleyerek diğer oyuncunun düşündüğü kelimeyi bulmak. Her yanlış harfte adamın bir uzvu çizilir. Adam asılmaya kadar gider. Kelimeyi bilemezse adam asılır ve oyuncu kaybeder.

Hece Oyunu

Hece Oyunu”nda ilk oyuncu bir sözcük söyler. Yanındaki bu sözcüğün son hecesiyle başlayan yeni bir sözcük türetir. Örneğin “reklam”dan sonra “lamba”. Bundan sonraki oyuncu “başak” dedikten sonra, yanındaki oyuncunun “şak” hecesiyle başlayan bir sözcük bulması gerekir. Bulamayan kişi oyundan çıkar. Sona kalan oyuncu oyunu kazanır.

En çok bilinen yetenek oyunları, satranç, dama ve dominodur . Yetenek oyunlarının çoğunda amaç, karşı oyuncunun taşlarını almak ya da taşları özel bir biçime göre düzenleyerek sayı kazanmaktır.

tombalaTombala

Ozellikle yılbaşı gecelerinin vazgeçilmez oyunu olan Tombala oyunu hem aile fertleri hem de arkadaşlar arasında oynanan eğlenceli bir oyundur. Kırtasiye veya oyuncakçılarda rahatlıkla bulabileceğiniz bu oyunda herkese üzerinde farklı sayılardan oluşan bir kart dağıtılır. Bir oyuncu bir kutu veya torba içinden çektiği sayıları okur. Çekilen sayılar sonucunda herkes kendi kartında olan sayıyı verilen küçük karton/ kağıt parçaları ile kapatır.  Kartın üzerindeki sayılar üç sırada yer alır. Sırayı tamamlayan kişiler Çinko yapmış olur. Çekilen sayılar sonucunda kartının üzerindeki tüm sayıları tamamlayan ilk oyuncu ‘Tombala’ diyerek kazanır. Genelde Tombala yapan kişiye odül verilir.

 top oynamaSpor Yapın

Çocuğunuzun enerjisini spora yönlendirerek kullanmasına yardımcı olun. Hem sosyal ortam yaratan hem de boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmesine fırsat yaratan spor alışkanlığı ile  çocuğunuz hem fiziki açıdan gelişecek hem de hayat boyu ihtiyacı olacak olan sağlıklı yaşam felsefesini öğrenmiş olcaktır. Disiplinli çalışma ile zaman yönetimini de öğreten spor aktivitesi, ileride çocuğun derslerine de yansıyacaktır.  İster takım ister bireysel spor olsun yeterki çocuğunuz spor yapsın. Küçük yaşlarda aileyle başlayan spor aktiviteleri (basketbol, futbol, tenis, yüzme vs. ) ile çocuğunuzun hangi spor dalına ilgisi olduğunu gözlemleyebilirsiniz.

Beş Taş Oyunu

Beş taş oyunu, fındık büyüklüğünde beş çakıl taşı ile genelde kızlar tarafından oynanan bir oyundur. Taşlar ne çok küçük ne de çok büyük olmalıdır. Düz yerde oturarak oynanır. Oyuna ilk önce kimin başlayacağını belirlemek için oyuncular sırayla tüm taşları sağ el avuç içine alır ve havaya atar. Aynı el ters çevrilerek taşlar elin üstü ile yakalanmaya çalışılır. Hangi oyuncu daha fazla taş yakalarsa o oyuncu oyuna başlar. Bu işlem eşitlik bozulana kadar devam eder.

Beş taş oyunu 9 aşamalıdır: 1-Birler, 2-İkiler, 3-Üçler, 4-Dörtler, 5-Alda kalk, 6-Pissik, 7-Çal geçir, 8-El üstü, 9-Cezalandırma

Oyunda yanma: Oyuncu bir taşı alırken diğer herhangi bir taşa eli dokunursa veya havaya attığı taşı yakalayamaz yere düşürürse veya eline aldığı taşı havadaki taşı kapmak istediği sırada yere düşürürse oyun diğer oyuncuya geçer. Oyuncu hangi aşamada kaldı ise tekrar sıra kendisine geldiği zaman aynı aşamadan devam eder.

Oyunlar, beş taşın, bir elde sallanıp ani bir hareketle yere bırakılmasıyla başlar.

1-BİRLER: Bir taş seçilerek sağ elle havaya atılır. Atılan taş geri tutulmadan yerdeki bir taş sağ elle alınır. Bu işlem yerdeki dört taş için ayrı ayrı yapılır. Atılan taşın bir elle mi iki ellemi tutulacağına oyuncular kendi aralarında karar veririler.
2-İKİLER: Yere yuvarlanan taşlardan bir tanesi ele alınır. Yerde kalan taşlar eldeki taş havaya atıldıktan sonra ikişerli guruplar halinde yerden alınır ve havadaki taş yakalanır.
3-ÜÇLER:  Yere yuvarlanan taşlardan istenilen bir tanesi havaya atmak üzere alınır. Yerde kalan dört taştan önce bir tanesi sonra üç tanesi eldeki taş havaya atılarak alınır.
4-DÖRTLER: Yere bırakılan taşlardan yine bir taş seçilerek havaya atılır. Yerdeki dört taş aynı anda yerden alınır. Havaya atılan taş yakalanır. Yerdeki dört taş alınamaz veya havaya atılan taş yakalanamaz ise sıra diğer oyuncuya geçer.
5-ALDAKALK: Taşlardan bir tanesi sağ elin işaret ve başparmağı ile tutulur.  Dört taş aynı elin avuç içinde tutulur. Parmak uçlarında tutulan taş havaya atılır. Bu sırada avuçtaki dört taş yere konarak havadaki taş tutulmaya çalışılır. Havaya atılan taş yakalanamaz ise sıra diğer oyuncuya geçer
6-PİSSİK: Bir taş işaret parmağı ile başparmağın arasına yerleştirilir. Diğer dört taş aynı elin avuç içerisine alınarak parmaklar arasındaki taş havaya atılır. Aynı elin işaret parmağı yere sürülür. Havadaki taş yakalanır. Bu işlem sırasında havaya atılan taş yakalanamaz veya avuç içerisine yerleştirilen taşlardan birisi düşürülür ise oyun sırası diğer oyuncuya geçer.
7-ÇALGEÇİR: Sol elin başparmağı ile orta parmak uçları yere konur. İşaret parmağı orta parmağın üzerine katlanır. Sol el mağarabeş taş oyunu şeklini almış olur. Tüm taşlar ani bir hareketle oyun alanına, mağaranın önüne serilir. Rakip oyuncu tüm taşlar arasından bir tanesini kendisine seçer ve oyuncuya gösterir. Oyuncu rakibin seçmiş olduğu taş dışındaki taşlardan birini seçer eline alır. O taşı havaya atma işleminde kullanır. Diğer üç taşı,  attığı taş yere düşmeden ve  rakibin belirlediği taşa dokunmadan, taşı attığı el ile, mağaraya koymaya çalışır. İster tek tek isterse hepsini bir geçirir. Her taş için üç hareket hakkı vardır. Rakip oyuncunun belirlediği taşı tek harekette geçirmek zorundadır. Her hangi bir aşamada taşı yere düşürdüğü zaman, taşları mağaraya koyamadığı zaman, rakibin belirlediği taşa diğer taşlardan bir tanesini çarptırdığı zaman, rakibin belirlediği taşı tek harekette mağaraya koyamadığı zaman oyun sırası diğer oyuncuya geçer. Tüm taşlar mağaraya girince diğer aşamaya geçilir.
8- SEKIZLER:Beş taşı sağ eline toplar. Hepsini birlikte havaya atar, aynı elinin üzeri ile yakalamaya çalışır. Hiçbir taş yakalayamaz ise sıra diğer oyuncuya geçer. Oyun bu şekilde devam eder. Toplam yakalanan taş sayısı 11’i bulduğu zaman diğer aşamaya geçilir.
9-CEZA BÖLÜMÜ: Rakip oyuncu üst kısmı yukarı gelecek şekilde elini yere koyar. Parmaklarını açar. Dört taş parmaklarının arasına sıkıştırılır. Kalan bir taş havaya atılır. Parmaklar arasındaki taş çıkartılır. Sonra taş tekrar havaya atılır rakip oyuncunun elinin üzerine çimdik atılır. Aynı işlem tüm taşlar çıkartılana kadar devam eder. Parmaklar arasındaki taş çıkartılamadığı zaman oyun el değiştirmez. Ancak havaya atılan taş yere düştüğü zaman oyun el değiştirir.

Yine kızların evcilik, bakal dükkanı, kuaför, defile oyunları ve daha niceleri  mevcuttur. Çocuklarımız aslında çok yaratıcıdır. Yeterki onlara bu fırsatı verelim. Onları sevelim ve yüreklendirelim. Onları izlemek bizler için çok keyifli. Bırakın dağıstınlar, kirlensinler. Oynayarak yaratcılıklarını ortaya çıkarsınlar. Oyun ile öğrensinler. Şimdi oynamazlarsa bir daha ne zaman oynayacaklar.

 

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Close