Okul öncesi dönem, insan hayatının diğer dönemlerinin temelini oluşturan bir dönemdir. Okul öncesi, çocuğun yaşamında temel ihtiyaçları ve öncelikleri de belirler. Okul öncesi eğitim kurumu, çocuğun toplumsallaşma sürecinde çok önemli bir basamaktır.
Okul öncesi eğitime başlama dönemi ,hem çocuk hem de anne ve babalar için önemli aynı zaman da zor bir süreçtir. Çocuk ilk kez anne babadan ayrılmakta, kuralları olan bir ortam da bulunmakta ve sosyal alanda ilk önemli sınavını vermektedir.
Çocuk okula başladığı zaman, evden aldığı izlenimleri ve bunların oluşturduğu davranış kalıplarını da beraberinde getirir. Okul öncesi kurumu, çocuk için oyun alanı olmasının yanı sıra ailesinden sonra girmiş olduğu ilk sosyal topluluk özelliğini taşır. Kararlı ve pekiştirici tutumların sergilendiği aile ortamlarından gelen çocuklar okula kolaylıkla uyum sağlarlar. Ayrıca her çocuk okula geldiği ilk günlerde yeni bir ortama girmekten dolayı güvensizlik ve yetersizlik duygusu yaşar.
Okula başlama sürecinde çocukların kaygı duyması normaldir. Öncelikle çocuğun zihninde okulla ilgili olumlu bir imaj oluşması gerekiyor. 
Okuldan bahsederken okulun çocuklar için düzenlenmiş özel bir yer olduğu, çocukların hoşuna gidecek aktivitelerin yapıldığı, oyunların oynandığı, yeni arkadaşlıklar edineceği hoş bir yer olduğu anlatılmalıdır.
İlk günlerde duygularını dışa vurma, ağlama, sevinme, kızma v.b tepkiler çok normaldir ve sağlıklı olanıdır. Duyguların bastırılması ileride daha olumsuz sonuçlar verebilir. Bir çocuğun okula uyumunun kolay olması, öncelikle bebeklik döneminde yeterince sevgi ile ilgiye doymuş olması ve ihtiyaçlarının zamanında düzenli ve tutarlı olarak giderilmiş olması ile oluşan temel güven duygusu ile de ilişkilidir.
Çocuk kadar ebeveyinlerin de hazır olması ve çocuğun bağımsızlaşmasına destek vermesi gerekmektedir.
Psk. Hatice Şonya
Neokids Kreş ve Eğitim Merkezi
0533 881 20 50
16.09.2014
